Aramanız hiçbir sonuçla eşleşmedi.
Aradığınızı bulmanıza yardımcı olmak üzere aşağıdakileri denemenizi öneririz:
Veritabanı genellikle elektronik olarak bir bilgisayar sisteminde depolanan yapılandırılmış bilgi veya veriden oluşan düzenli bir koleksiyondur. Veritabanı genellikle bir veritabanı yönetim sistemi (DBMS) ile kontrol edilir. Veri ve DBMS ve aynı zamanda bunlarla ilişkili uygulama yazılımları bir araya getirildiğinde sıklıkla yalnızca veritabanı olarak kısaltılan veritabanı sistemi olarak ifade edilir.
Günümüzde operasyonda kullanılan en yaygın veritabanı türlerindeki veri genellikle işlemeyi ve veri sorgulamayı verimli hale getirmek üzere bir dizi tablodaki satırlarda ve sütunlarda modellenir. Böylece veri kolayca erişilebilir, yönetilebilir, değiştirilebilir, güncellenebilir, kontrol edilebilir ve organize edilebilir hale getirilir. Çoğu veritabanında veri yazma ve sorgulama için yapılandırılmış sorgu dili (SQL) kullanılır.
SQL, verileri sorgulamak, değiştirmek ve tanımlamak ve aynı zamanda erişim kontrolü sağlamak üzere neredeyse tüm ilişkisel veritabanlarında kullanılan bir programlama dilidir. SQL ilk olarak 1970'li yıllarda Oracle'ın büyük katkıları ile IBM'de geliştirilmiş ve daha sonra SQL ANSI standardı uygulanmış ve SQL IBM, Oracle ve Microsoft gibi şirketlerden pek çok uzantının temelini atmıştır. SQL günümüzde oldukça yaygın bir şekilde kullanılsa da yeni programlama dilleri geliştirilmeye başlandı.
Veritabanları, 1960'lı yılların başlarında ortaya çıkmalarından bu yana radikal bir evrim sürecinden geçmiştir. Hiyerarşik veritabanı gibi navigasyonel veritabanları (ağaç benzeri bir modeli temel alır ve yalnızca bir kaynaktan çoklu alıcıya doğru ilişkiye olanak sağlar) ve ağ veritabanı (çoklu ilişkilere olanak sağlayan daha esnek bir model), verileri depolamak ve değiştirmek üzere kullanılan orijinal sistemlerdi. Bu ilk sistemler kolay olsa da esnekti. 1980'li yıllarda ilişkisel veritabanları popüler oldu ve ardından 1990'lı yıllarda nesne odaklı veritabanları ortaya çıktı. Daha yakın bir zamanda ise, internetin büyümesine ve yapılandırılmamış verilerin daha hızlı bir şekilde işlenmesine duyulan ihtiyaca yanıt olarak NoSQL veritabanları kullanılmaya başlandı. Günümüzde ise bulut veritabanları ve kendi kendini yöneten veritabanları veri toplama, depolama, yönetme ve kullanma konusunda çığır açıyor.
Hem veritabanları hem elektronik tablolar (ör. Microsoft Excel) bilgi depolamak için uygun yöntemlerdir. Aralarındaki temel farklar şu şekilde sıralanabilir:
Elektronik tablolar orijinal olarak tek kullanıcı için tasarlanmış olup özellikleri bu amacı yansıtmaktadır. Muazzam düzeyde karmaşık veri manipülasyonuna ihtiyaç duymayan tek veya az sayıda kullanıcı için harika bir seçenektir. Diğer yandan veritabanları ise çok daha yüksek miktarda, kimi zaman devasa miktarlarda bilgi koleksiyonlarını barındırmak üzere tasarlanmıştır. Veritabanları, oldukça karmaşık bir mantık ve dil kullanımıyla aynı anda birden fazla kullanıcının hızlı ve güvenli bir şekilde verilere erişmesine ve veri sorgulamasına olanak sağlar.
Çok sayıda farklı veritabanı türü bulunur. Belirli bir kurum için en iyi veritabanı, söz konusu kurumun verileri nasıl kullanmayı amaçladığına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Günümüzde onlarca veritabanı türü kullanılmaktadır. Daha az yaygın olan diğer veritabanları bilimsel, finansal ya da diğer işlevlere özel olarak tasarlanmıştır. Farklı veritabanı türlerine ek olarak, bulut ve otomasyon gibi radikal ilerlemeler ve teknoloji geliştirme yaklaşımlarındaki değişiklikler veritabanlarının rotasını yepyeni yerlere çeviriyor. En yeni veritabanlarından bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Veritabanları tipik olarak veritabanı yönetim sistemi (DBMS) olarak bilinen kapsamlı bir veritabanı yazılım programını gerektirir. DBMS, veritabanı ve son kullanıcıları ya da programlar arasında bir arayüz işlevi görerek kullanıcıların bilgilerin nasıl organize ve optimize edildiğini yönetmesine, bilgileri almasına ve güncellemesine olanak sağlar. DBMS aynı zamanda veritabanlarına ilişkin gözetim ve kontrol faaliyetlerini kolaylaştırarak performans izleme, ince ayar ve yedekleme ve kurtarma gibi çeşitli yönetim operasyonlarının gerçekleştirilebilmesini sağlar.
Popüler veritabanı yazılımlarına ya da DBMS'lere MySQL, Microsoft Access, Microsoft SQL Server, FileMaker Pro, Oracle Database ve dBASE örnek olarak gösterilebilir.
MySQL, SQL tabanlı bir açık kaynak ilişkisel veritabanı yönetim sistemidir. Web uygulama yazılımları için tasarlanıp optimize edilmiştir ve tüm platformlarda çalıştırılabilir. İnternet ile yeni ve farklı gereksinimlerin ortaya çıkmasıyla birlikte MySQL, web geliştiricileri ve web tabanlı uygulama yazılımları için tercih edilen seçenek hâline geldi. Milyonlarca sorguyu ve binlerce işlemi gerçekleştirmek üzere tasarlandığından MySQL, çoklu para transferlerini yönetmesi gereken e-ticaret işletmeleri için popüler bir tercih hâline geldi. Talep üzerine esneklik, MySQL'in temel özelliğidir.
MySQL Airbnb, Uber, LinkedIn, Facebook, Twitter ve YouTube gibi dünya genelindeki başlıca web sitelerinin ve web tabanlı uygulama yazılımlarının ardındaki DBMS çözümüdür.
Internet of Things ile elde edilen devasa veri koleksiyonlarının dünya genelinde yaşamlar ve sektörler üzerinde yarattığı dönüşümle günümüz işletmeleri her zamankinden daha fazla verilere erişebiliyor. Yüzünü geleceğe dönen kurumlar, birden fazla sistemden elde edilen yüksek hacimlerde verileri analiz etmek üzere temel veri depolamanın ve temel işlemlerin ötesine geçmek için artık veritabanlarından yararlanabilir. Kurumlar, veritabanı, diğer bilişim ve iş zekâsı araçlarından yararlanarak daha verimli şekilde çalışmak, daha iyi bir karar alma sürecini mümkün kılmak ve daha çevik ve ölçeklenebilir hâle gelmek üzere topladıkları verilerden yararlanabilir.
Kendi kendini yöneten veritabanı, bu özellikleri önemli ölçüde artırmaya hazırdır. Kendi kendini yöneten veritabanları maliyetli ve zaman alan manuel süreçleri otomatikleştirdiklerinden, kullanıcıların veri konusunda daha proaktif olmasına olanak sağlar. Kullanıcılar, veritabanlarını oluşturma ve kullanma konusunda doğrudan yetki sahibi olmalarıyla hem kontrol ve otonomi kazanıp hem de önemli güvenlik standartlarını koruyabilir.
Günümüzün büyük kurum veritabanları genellikle çok karmaşık sorguları destekleyebiliyor ve bu sorgulara neredeyse anında yanıt vermeleri bekleniyor. Sonuç olarak veritabanı yöneticileri sürekli olarak performansı iyileştirmelerine yardımcı olacak çeşitli yöntemleri denemek durumunda kalıyor. Karşı karşıya kaldıkları yaygın zorlukların bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Tüm bu zorlukların üstesinden gelinmesi zaman alır ve bu durum, veritabanı yöneticilerinin daha stratejik işlevleri gerçekleştirmesini engelleyebilir.
Kendi kendini yöneten veritabanları, geleceğin kasırgasıdır; hiçbir zorluğu ile uğraşmadan en iyi veritabanı teknolojisinden yararlanmak isteyen kurumlar için cazip bir olasılık sunar.
Kendi kendini yöneten veritabanları ince ayar, güvenlik, yedekleme, güncelleme ve diğer rutin yönetim görevleri gibi veritabanlarını yönetmek için gereken pek çok rutin görevi otomatikleştirmek üzere makine öğreniminden ve bulut tabanlı teknolojiden yararlanır. Bu el oyalayan görevlerin otomatikleştirilmesiyle veritabanı yöneticileri, daha stratejik çalışmalar gerçekleştirmek üzere zaman ayırabilir. Kendi kendini yöneten veritabanlarının kendi kendini yönetme, kendi kendine güvenlik sağlama ve kendi kendini onarma özellikleri şirketlerin verilere ilişkin güvenlik ve yönetim faaliyetlerini gerçekleştirme yöntemlerinde devrim yaratarak performans avantajları, daha düşük maliyet ve iyileştirilmiş güvenlik olanaklarını sunmaya hazırdır.
İlk kendi kendini yöneten veritabanı 2017 yılının sonlarında tanıtıldı ve çok sayıda bağımsız sektör analisti kısa süre içinde bu teknolojiyi ve bilişim üzerindeki potansiyel etkisini kabul etti.
Şubat 2018 IDC Bakış Açısı ile kendi kendini yöneten veritabanı teknolojisi, “yazılımı yönetmek için neredeyse hiç insan müdahalesi gerektirmeyen özellikleri sunmak üzere yapay zekâ ve makine öğreniminden yararlanarak kurum yazılımlarını konuşlandırması, kullanması ve yönetmesi kolay hâle getirdiği için övgülere layık görüldü.”
KuppingerCole Ocak 2018 raporunda (PDF) şu ifadelere yer verildi: “Bu yaklaşım, hem müşteriler için iş gücünü ve maliyetleri azaltma hem de dâhilî veya haricî olarak kötü niyetli faaliyetlere ve insan hatalarına karşı direnç ile veritabanlarında köklü bir iyileştirme sağlama konusunda olağanüstü potansiyel avantajlar sunuyor. Her veritabanı aynı zamanda varsayılan olarak etkinleştirilen güvenlik özelliklerini ve güvenlik alanındaki güncel en iyi uygulamalarına göre otomatik olarak yapılandırılan ilgili parametreleri kapsayacak şekilde tasarlanmıştır.”